5 Haziran 2014 Perşembe

Београд/Belgrad



    Sava ve Tuna nehirlerinin birlestigi sehir;Beograd. Uzun zaman Osmanli topragi olup, su an Sirbistan`a baskentlik yapan Balkan sehri. Havalimani adini dunyaca unlu Sirp Mucit Nikola Tesla`dan aliyor. 

      




Gorulmesi gereken belli basli yerler cok fazla degil. Kalemegdan Parki, Aziz Sava  Katedrali, Knez Mihailova Caddesi...


   Cocuklugumdan beri dinledigim Sirp muzikleri Sirp kulturunu sevmeme yardimci oldu. Ziyaretimde de  bu konuda yanilmadigimi  anladim. 






14 Şubat 2014 Cuma

13 Şubat 2014 Perşembe

Manneken Pis/Brussels

 
  Every major city has a mascot? Something I learned when I visited Brussels, and saw the Manneken pis.It means small uritaning man. The statue is only 61 cm tall and made of bronze. There are several legends about the boy. The original statue is kept in The Grand Place, and across the square at the city museum you can see many of the costumes given to city to dress him up during festivities.











                             





Le Petit Julien/ Belçika


   Her şehrin bir simgesi var mıdır? Daha önce hiç dikkat etmedim. Ta ki Brüksel'deki İşeyen Çocuk Heykelini görene kadar. Heykel oldukça popüler. 61 cm ve bronzdan yapılmış. İngilizce 'Manneken pis'. Fransızca 'La Petit Julien'. Kendisi hakkında birçok efsanevi söylenti var. Yok Brüksel'i işeyerek yangından kurtarmış. Yok bir savaşta patlamak üzere olan bombayı işeyerek söndürmüş bu çocuk ve savaş kazanılmış... Manneken Pis'i görmeye giden birçok turistte hayal kırıklığı var. Bu muydu o kadar abarttığınız heykel? Evet! Turistik görevini fazlasıyla yerine getiriyor. Burada simgenin önemini de anlamış bulunduk.
    Heykelin bir çok geleneksel kıyafeti bulunmakta ve bu kıyafetler Şehir Müzesi'nde sergilenmekte. Çeşitli ülkelerin belirgin özellikteki kıyafetleri ilgi çekici. Türk Geleneksel Kıyafeti'ni sergilenenler arasında göremedim.Ancak yan taraftaki bilgisayarda Türkiye'yi aratarak buldum. Hoş ;)




  Geleneksel kıyafetler sırasıyla; Alman, Hırvat, Maltalı, Güney Amerikalı, İngiliz. 



                                         



12 Şubat 2014 Çarşamba

Ice Bar/ Oslo

 Walls made of ice, glasses made of ice, tables made of ice... If you visit an Ice Bar during summer you can get hot-cold shock. But the atmosphere is great! Ice Bars are quite populer with tourists in Scandinavian countries. You can go inside, get some warm clothes, have a drink, and stay there for 45 minutes. It really is a different experience :)




Ice Bar Oslo Brrrrrr


 Buzdan duvarlar, buzdan bardaklar, buzdan ekranlar, buzdan masalar... Eğer yazın gittiyseniz  Ice Bar'a sıcak-soğuk şokuna maruz kalmamak elde değil. Ancak atmosfer harika!  İskandinav ülkelerindeki Ice Barlar turistler için oldukça popüler. İçeride 45 dakika kalıyor, 1 içki içiyor ve çıkıyorsunuz. Kesinlikle farklı bir deneyim!
  Ice Bar'a giriş 160 Norveç kronu. İçeride bir içki bedava. Alkollü, alkolsüz. İçkiyi buzdan bir bardakta içiyorsunuz. Barmen içkinizi renklendiriyor. Ben  kendisinden turuncuyu rica ettim. Enerjinin rengi ;) Ice Hotel'i görme sansını yakalamadım. Merak da etmiyorum.






11 Şubat 2014 Salı

Almanya'nın pahalı plajları



   Birçok kişide Almanya'da plaj olmadığı, denize girilmediği ön bilgisi var. Ben de 11 yaşındayken bir Almancı abime bu soruyu yöneltmiştim. 'Var ancak zenginler için' cevabını almıştım. Bir gün buraya gelip ve burayı  bu kadar çok seveceğim hiç aklıma gelmezdi. Ost Sea kıyı kesimindeki plajlar harika. Bilhassa Timmenderfer Strand ve Scharbeutz. Ancak konaklama fiyatları oldukça yüksek ;)



7 Ocak 2014 Salı

Golden Yavrusu

Birgün karar verdim bir golden retriver almak için. İnternete ücretsiz Golden yazdım. Dikmen'de bir veteriner ücretsiz verdiğini söyledi. Telefonla hemen aradım. Gittik ve kucağıma yavru bir Golden verdiler. Veteriner bizim bakabileceğimiz ilgili olduğumuzu söyledi ancak şartları vardı. İlk aşıları için 450 tl vermemizi ve bütün aşılarını burada yaptırmamız gerektiğini söyledi. Şaka gibiydi. Bir veteriner bunu söyleyebiliyor. Bu da bir ticaretti ve veterinere bağlı kalmak hiç hoş değildi. Ben de petshoplara baktım. Ve bir baby face golden buldum. Allah'ım neler yaratıyor diye düşündüm. O kadar ki tatlıydı. Ücretini ödedim ve yanında kuru yemek verdiler. Kafese koyduk ve eve getirtim. Köpeğe ismini verdik ve ailem için büyük heyecan yarattı. 5 ay sonra yurt dışına götürecektim. Ama ailem o kadar sahiplendi ki :( Çok canayakın bir köpekti. Bu arada kızdı. Verdikleri yemden hiç yemedi. Sadece su içti. Bana köpeğin 6 haftalık olduğunu söylemişlerdi. Köpeğimi o kadar sevdim ki, gecemi gündüzüme kattım. Geçen 4 gün sonra kızım huysuzlanmaya başladı. Yemek de yemiyordu. Sadece su içiyordu. Biz de durumdan rahatsız olup veterinere götürdük. Veteriner bize çok küçük sahiplenildiğini ve köpeğimizin 25 gün daha annesiyle kalması gerektiğini söyledi ve bazı iğneler yaptı. Antibiyotik niyetine ve bize ton balığı gibi yemek verdi. O anda kızımız o yemeği yedi. Belki aç kalmıştı. Kuru yemek yiyemiyordu. Ertesi gün kızımız daha kötüydü. Tekrar veterinere götürdük. Veteriner kızımın kollarını traşladı ve damardan serum taktı. Köpek o kadar küçüktü ki damar bile bulunmuyordu. Kızımı öyle görünce göz yaşlarımı tutamadım. Küçücük köpek neler görüyordu :( 1 şişe serum verdiler. Orada 2 saat bekledim. Köpeğimiz o kadar usluydu ki. Sesi bile çıkmadı. Benim orada olduğumun farkındaydı ve gözlerini bana çeviriyordu. Serum bittikten sonra eve geldik. Veteriner bizden ilk günden fazla bir ücret aldı ve yarın da gelmemizi söyledi. Ertesi gün oldu ve tekrar gittik veterinere bir şişe serum daha yedi kızım. Ve bazı antibiyotikler. Yine yüksek bir ücret ödedik. Ben kızımız iyileşsin de önemli değil diyordum ve tekrar yarın gelmemizi istediler. Ve o gün en ağır gündü!!! Öğlen kucağımda uyudu sonra dolaştı. Akşama doğruysa kızımın arka bacaklarının üzerinde duramadığını farkettik. Allah'ım neydi bu?Çok ağır bir durumdu. Yine göz yaşlarımı tutamadım. Bir erkeğim her şeye ağlamam ama 8 günde fazlasıyla alışmıştım köpeğe. Dualar ettim. Bütün gece inledi. Yanıma yatırıyordum susuyordu daha sonra devam ediyordu ağlaması. Ama ağlaması içimi dağlıyordu. İlerleyen saatlerde ön bacaklarının da üzerinde duramadı. Ben felç olduğunu düşündüm ve bütün gece kızımın yanında durdum. Kaldırdığım zaman kafası bi tarafa kendi bi tarafa gidiyordu. Bu benim için en büyük acılardan biriydi. Eğer köpeğim felç olduysa nasıl yaşayacaktı. Sadece ses geliyordu. Ağır bir ağlama. Ve burası benim içimi acıttı. Köpeğim benim kucağıma gelmek istedi ve gelemedi, yürüyemiyordu. Süründü :( Hemen aldım ve yatırdım. Bütün gece uyanık kaldım. Dua ettim. Sabaha karşı babama bıraktım. 2 saat uyudum ve köpeğim çok kötüydü. Gözlerini açmıyordu. Köpeğimi, öyle o halde görmeye dayanamıyordum. Bağırması biraz daha azalmıştı. Babam köpeğe yemek yedirmiş,o da çok az yemişti. Bu bizim için büyük bir umuttu. Sonra 5dk uyumak için odama geldim. Uyuyamadım ve köpeğime baktım. Ölmüştü :( Çok ağırdı. Çok!!! Ve şimdi bana bunları yaşatanlara bedduamı eksik etmiyorum. Çünkü bu konuda bilgim yoktu. Hatalıydım küçük bir köpek aldım bilgim yoktu. Ama petshopçu bana söylemedi. Bu yaşlarda sahiplenilemeyeceğini bilmiyordum. Zaten hayvan ticaretine karşıydım. Ama sahiplenmeyi çok istiyorduk. Adamlar uyarmadı :( Ve veteriner serumu depoladı. Hiç bir bilgimiz yoktu. Felcin serumun fazla olmasından dolayı olduğunu düşünüyorum. Ve yüksek ücret ödedik. İnsanların para için canı hiçe sayacaklarını hiç düşünmemiştim. Burada her şeyi görmüş olduk. Olan bizim kızımıza oldu. Allah'ım o kadar tatlıydı ki.. Benim kızım yavrularsa, kimlere veririm diye düşünürdüm hep. Canımızdan candı o! Ve ben hala kızımı unutamadım. Hala fotograflarına bakıyorum. Bana bunları yaşatanlar kendileri de yaşarlar umarım. Kızımız öldüğü zaman düşünmüyordum ama şimdi tekrardan sahiplenmek istiyorum. Şimdi buradan ilanları takip ediyorum ve umarım 4 aydan büyük bir golden bulurum. Yanlış anlaşılmasın bu yazıyı yazdım ki, daha bilinçlendirme için. Biz yaşadık başkaları yaşamasın!!!